Yeşilay ve T.C. Millî Eğitim Bakanlığı iş birliği ile 11’incisi düzenlenen Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması’nın kazananları belli oldu. Çocukların ve gençlerin bağımlılıklara sanatsal bir bakış açısıyla yaklaşması ve farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen yarışmaya 421 binden fazla eser başvurdu.
11. Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması, çocukların ve gençlerin bağımlılık konusuna sanatsal bir bakış açısıyla yaklaşması ve Bağımlılıklar alanında farkındalık oluşturmak amacıyla düzenleniyor. Jüri değerlendirmesinin ardından dereceye giren öğrencilerin açıklandığı çevrim içi ödül töreni, Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk ve T.C. Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül’ün katılımıyla yapıldı.
421 BİNDEN FAZLA ESERDEN 18’i DERECEYE GİRDİ İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin katılımına açık yarışmada, görsel ve edebi olmak üzere iki kategoride bağımlılık konulu eserler değerlendirildi. Yarışmanın ilk aşamasında bu iki kategoriden 81 ilin ilkokul, ortaokul ve lise birincileri belirlendi ve 1.000’er TL ile ödüllendirildi. Toplam 477 il birincisinin değerlendirildiği Türkiye finalinde ise her düzey ve kategoriden ülke şampiyonları belirlendi. Ödül töreninde dereceye giren 18 eser sahibine ödülleri takdim edildi. Kategori birincileri 10 bin TL, ikincileri 5 bin TL, üçüncüleri 3 bin TL ödülün sahibi oldu. Yeşilay’ın Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışması’nda bu yıl öğrenciler toplamda 585 bin TL ödül aldı.
EN ÇOK BAŞVURU VAN’DAN Bu yıl rekor başvuru alan yarışmaya en çok başvuru yapılan iller Van, Mersin ve Erzurum oldu. Van’dan 103 bin 685, Mersin’den 84 bin 958 ve Erzurum’dan 75 bin 64 başvuru geldi.
ÖĞRENCİLER NELER DEDİ? İlkokul-Görsel Kategori Birincisi – Yenişehir İlkokulu / Yenişehir / Diyarbakır Abdulkadir Enes Yusufoğlu: “Resmimi büyük bir heyecanla yaptım, iki hafta sürdü. Yeşilay’ı balinaya benzettim. Balina bu bağımlılıkların hepsini yerse mutlu ve sağlıklı bir hayat olur diye düşündüm.”
Ortaokul-Görsel Kategori Üçüncüsü – Hüseyin Özer Merzeci Ortaokulu / Toroslar / Mersin Yağmur Karadurmuş: “Resmi teknolojiyle sürekli zaman harcayan çevremdeki insanlardan ilham alarak yaptım.”
Ortaokul-Görsel Kategori İkincisi – Toki Ortaokulu / Merkez / KilisDeniz Korkmaz: “Çok güzel ve eğlenceli bir süreçti bu resmi yapmak. Detaylı ve yorucuydu ama sonucu çok güzel. Resmimde kitap okumanın bağımlılıktan kurtarması yanında Yeşilay’ın da mücadelesini paylaşmak istedim.”
Ortaokul-Görsel Kategori Birincisi -Talatpaşa Ortaokulu / Şişli / İstanbul Ulduz Muradova: “Bu resmi çizerken dünyadan tüm kötü alışkanlıkların çekilebileceğini düşündüm. Mıknatısı ise Yeşilay olarak konumlandırdım.”
Lise-Görsel Kategori İkincisi – Rize Türk Telekom Güzel Sanatlar Lisesi / Merkez / Rize Fatih Gürkan Çavuş: “Böyle bir yarışmada böyle bir ödül aldığım için çok mutluyum. Resimdeki çocuk benim kardeşim ve yeni doğmuş olmasına rağmen teknolojiyle çok haşır neşir. Legolardan yaptığım yeşil hilali Yeşilay olarak düşündüm ve kardeşimin önünde onu bağımlılıklardan koruyan bir kalkan olarak resmettim.”
Ortaokul-Edebi Kategori Birincisi – Kasımlı Ortaokulu / Alaplı / ZonguldakCemre Su Çilingir: “Bağımlılığı tamamen yok edemesek bile bağımlıların sayısını olabildiğince aza indirebiliriz. Bu yarışmaya hayallerimi emanet ettim. Kompozisyonumda sesimi duyar mısınız diye bir soru sordum size. Sesimi duyan herkese çok teşekkür ederim.”
TÜM GENÇLERİN BAĞIMLILIKLARI DÜŞÜNMELERİ ÖNEMLİ Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk şunları söyledi: “Yeşilay olarak, tüm dünyada insani ve ortak olan değerleri savunan bir sivil toplum kuruluşuyuz. Alkol, tütün, madde, kumar ve teknoloji bağımlılıklarının kişiyi hem beden hem ruh sağlığı açısından olumsuz etkilediğini biliyoruz. Birçok çalışmamızla beden ve ruh sağlığı yerinde, bilinçli bir neslin yetişmesi için çocuklarımıza ve gençlerimize ulaşmayı hedefliyoruz. ‘Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek’ aslında her şeyi özetleyen bir başlık. Yarışmamız için bu başlığı düşünürken bağımlılıktan uzak bir neslin ne anlama geldiğini, onların ülkenin geleceği ve ülkeyi kurtaran nesil olduğunu göz önünde bulundurduk ve T.C. Millî Eğitim Bakanlığı ile bir protokol çerçevesinde büyük bir projeye adım attık. Tüm çocukların ve gençlerin bağımlılıklarla ilgili düşünmesi, fikir üretmesi, zihinsel çaba sarf etmesi ve bu sayede zihinlerinde Yeşilay’ın değerlerinin yer edinmesi; oluşan değerlere uygun bir yaşamın sürdürülebilmesi bizim için çok kıymetli. Amacımız gençlerin sadece Yeşilay’ın değerlerine sahip olmaları değil; aynı zamanda bizim için de ilham olacak eserleri bir araya getirmek. Her yıl o kadar değerli görsel ve edebi eserler geliyor ki biz bunlardan yıllarca ilham alıyor, her birini yayınlıyor, diğer çocuk ve yetişkinler tarafından görülmesini sağlıyoruz. Çocuklarımız ve gençlerimiz berrak zihinleriyle farklı bakış açıları sunuyor; her yıl ödül almasa da birçok eserle fikirlerimizin geliştirmesine katkı sağlıyor. Başvuru rakamlarının gençlerle ilgili hedefimize ulaştığımızı gösterdiğini sevinerek ve gururla söyleyebiliriz. Önümüzdeki yıllarda daha fazla çocuğumuza ve gencimize ulaşacağımıza eminiz. Yarışmamıza katılan tüm öğrencilerimize süreçteki katkılarından dolayı İl Millî Eğitim Müdürlüklerine, Yeşilay şubelerimize ve çocuklarımızı teşvik eden, yol gösteren öğretmenlerimize teşekkür ederiz.”
İLİŞKİLERİMİZDE HER ZAMAN TEDBİRLİ OLMALIYIZ Gençleri kötü alışkanlıklar hakkında bilinçli bir şekilde üretmeye teşvik eden bu iş birliğinden mutluluk duyduklarını belirten T.C. Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül şunları söyledi: “Hayat aklımızı, fikrimizi ve zihnimizi sağlıklı davranışlarla besleyerek yürümemiz gereken bir yolculuk. Bizim yetişmemizde, ruh ve fikir anlamında bazı mesafeleri kat etmemizde ilişkilerimizin çok büyük bir etkisi var. Aileyle ve arkadaşlarla kurulan ilişkilerin sağlıklı bir zeminde yürümesi toplumumuz ve geleceğimiz açısından çok önemli. Herkesten olabileceği gibi onlardan da bize gelecek kötü alışkanlıklar ya da daha farklı sıkıntılar olabilir. İlişkilerimizde her zaman tedbirli olmalıyız. Dijital dünyayla kurduğumuz ilişkide ve bağda da her zaman kendi irademize hâkim olmalıyız. Gençlerimiz sanat, spor, edebiyat, resim ve müzik alanlarında sıklıkla yer almalı. ‘Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek’ projesini sadece bir yarışma etkinliğinden ibaret görmemeli, devamını getirmeli. Her birimiz Yeşilay ile irtibatımızı bir gönüllü olarak sürdürebiliriz. 81 ilden katılan tüm öğrencilerimize teşekkür ediyor ve tebrik ediyoruz. Böyle güzel gençlerle bir arada oldukça, onların güzel çalışmalarını ve haberlerini aldıkça gelecek adına umudumuz artıyor.”
5 Yaş Grubunda Okullaşma Oranı Yüzde 90’a Yükseldi
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmak için 59 yeni anaokulu ve 6 bin 950 yeni ana sınıfının açılmasıyla 5 yaş grubunda okullaşma oranının, yüzde 78’den yüzde 90’a çıktığını bildirdi.
5 Yaş Grubunda Okullaşma Oranı Yüzde 90'a Yükseldi
Ankara
Bakan Özer, yazılı açıklamasında, 81 ilin tamamında okul öncesi eğitime erişimi kolaylaştırmak için yoğun çaba sarf ettiklerini ifade etti.
Eğitimde fırsat eşitliğini artırmak için okul öncesinde eğitime erişimi yaygınlaştırmak istediklerini vurgulayan Özer, bu kapsamda bu yılın sonuna kadar 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin yeni ana sınıfı açılması için gerekli planlamaları yaptıklarını belirtti.
Bakan Özer, şu bilgileri paylaştı:
“Projeyi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himaye ve destekleriyle başlattık ve yürütüyoruz. İlk adım olarak İstanbul’da her biri 12 derslikli 100 yeni anaokulunun yapımını başlattık. İstanbul’a 2022 sonuna kadar 1000 yeni anaokulu yapacağız. 2022 sonuna kadar proje başlangıcında 3 yaş grubunda yüzde 14 olan okullaşma oranını yüzde 50’ye; 4 yaş grubunda yüzde 35 olan okullaşma oranını yüzde 70’e ve 5 yaş grubunda yüzde 78 olan okullaşma oranını da yüzde 100’e çıkartmayı hedefliyoruz. Bu hedefe yönelik planlama başarılı şekilde işliyor. 5 yaş grubunda Şubat 2022 için koyduğumuz hedefe 2021 sonu itibarıyla ulaştık. 5 yaş grubundaki çocuklarımızın yüzde 90’ı okul öncesi eğitime devam ediyor.”
1632 anaokulu yapımı için çalışmalar devam ediyor
Bakan Özer, 3 bin yeni anaokulu, 40 bin yeni ana sınıfı açmak ve 3-5 yaş grubundaki okullaşma hedeflerine ulaşmak için tüm planlamaları yaptıklarını bildirdi.
“Bu kapsamda 59 yeni anaokulu ve 6 bin 950 yeni ana sınıfını hizmete aldık ve öğrencilerimiz, eğitimlerine başladılar.” bilgisini paylaşan Özer, 214 yeni anaokulunun ise ihalesinin tamamlandığını, arsaları belirlenen 1095 yeni anaokulunu da yatırım programına aldıklarını belirtti.
Bakan Özer, şunları kaydetti:
“Şu anda 1368 anaokulu ile ilgili süreç başarılı bir şekilde ilerliyor. 3 bin yeni anaokulu hedefimiz için geriye kalan 1632 anaokulunun yapılacağı il ve ilçeler belirlendi. Anaokullarının yapılacağı yerler ve arsa belirleme çalışmaları devam ediyor. İnşallah bu çalışmaları da kısa sürede tamamlayacağız. Böylece, diğer eğitim kademelerinde nasıl OECD ortalamasına ulaşmışsak okul öncesinde okullaşma oranında da çok önemli bir artış sağlayarak OECD ortalamasına yaklaşmış olacağız. Sürece katkı veren tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”
Erzurum Diplomasi Akademisi 6. Yılında Faaliyetlerine Devam Ediyor
Lise, üniversite ile lisans üstü öğrencilerine yönelik eğitim ve kariyer programı Erzurum Diploması Akademisi’nde, “Yeniden Asya ve İran” dersiyle eğitim programına devam edildi.
Erzurum Diplomasi Akademisi 6. Yılında Faaliyetlerine Devam Ediyor
Erzurum
Erzurum Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle başlatılan, lise, üniversite ile lisans üstü öğrencilerine yönelik eğitim ve kariyer programında 6 yıldır hizmet veren Erzurum Diploması Akademisi‘nde, “Yeniden Asya ve İran” dersiyle eğitim programına devam edildi.
Atatürk Üniversitesi Mavi Salon’da düzenlenen akademinin 6’ncı yıl 5’nci programı çerçevesinde, İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkanı Hakkı Uygur ve heyeti, öğrencilerine “Yeniden Asya ve İran” dersi verdi.
Uluslararası Rabia Platformu Başkanı Cihangir İşbilir, programın açılışında yaptığı konuşmada, kuruluşundan bu yana 6 yıllık zengin geçmişiyle akademinin başta üniversite gençleri olmak üzere lise düzeyindeki öğrencilerin de geliştirilmesini hedefleyen uzun süreli akademi programı olduğunu söyledi.
Doğru kişilere, konunun taleplisine, meraklısına, Anadolu coğrafyasının yetenekli, kabiliyetli çocuklarına dokunup onları sahipsiz bırakmamayı hedeflediklerini anlatan İşbilir, “Öğrencileri yabancı diller, analitik düşünce, harita ve medya okumaları konularında geliştirerek Türkiye’nin beşeri kaynağını nitelikli ve kalifiye kılmayı amaçlamaktadır. Erzurum Diplomasi Akademisi, bu amaç doğrultusunda gençlerin okuma, rapor yazma, sunum yapma, bölgesel ve spesifik çalışmalarda geliştirilmesine katkı sağlamaktadır.” dedi.
İşbilir, çalışmaların insan yetiştirme üzere atölye mantığıyla kurulduğunu ve zaman zaman eğitimlere uzman konuklar davet edildiğini aktardı.
Asya, Güneykafkasya bölgesi, İran ve Rusya gibi ülkelere de coğrafi anlamda yakın bir konumda bulunan Erzurum’un bu bölgelere yönelik çalışmalarda önemli potansiyel olduğunu vurgulayan İşbilir, şunları kaydetti:
“Erzurum fikri, ilmi akademi, ve entellektüel cazibe merkezi haline geliyor. Onlarca şehirden yüzlerce arkadaşımız bu akademiye geliyor. Erzurum Diplomasi Akademisi bir medeniyet projesi ve diriliş hareketidir. Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki bölgesel gelişmeleri takip etmek, söz konusu gelişmeleri anlamak adına bu tür butik ve spesifik programların ihtiyacı aşikardır. Erzurum Diplomasi Akademisi de ortaya çıkan bu stratejik boşluğun doldurulmasına bir nebze katkı sağlamak adına bu önemli oturumu gerçekleştirmektedir.”
İRAM Başkanı Uygur da gençlerle bir arada bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu belirterek, bu tür toplantı ve etkinlikleri önemsediklerini ifade etti.
Erzurum Diplomasi Akademisi’ni yakından takip ettiğini anlatan Uygur, “2016 yılında kurulan İRAM, İran’la ilgili konuları, kültürünü ve farklı konuları araştırıyor. İran son 100 yıldan beri bölgede önemli ülke. Son yıllarda siyasal sahnede ise Orta Doğu’da ön plana çıkan ülke. Farklı bölgelerden 40’a yakın araştırmacımız var.” dedi.
Uygur, İRAM‘ın kurulduğundan bugüne dek binlerce sayfa bilgi ürettiğini dile getirdi.
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Genel Sekreteri Zafer Aynalı da belediye olarak Erzurum Diplomasi Akademisi’ni önemseyip katkı sağladıklarını vurguladı.
Diplomasi Akademisinin Türkiye’nin çok yönlü etkin dış politikası nedeniyle iyi insan yetiştirilmesi amacıyla kurulduğunu anlatan Aynalı, “Burada yerli milli vatanperver kardeşlerimize eğitim ve seminer vermeye çalışıyoruz. İnşallah sizler Cumhurbaşkanımızın önemli tezi olan ‘dünya 5’ten büyüktür’ü gerçekleştirecek kişiler olacaksınız. Bu tezin gerçekleşmesi için bu çalışma çok önemli. ” diye konuştu.
Akademide şimdiye kadar 800 lisans, 1500 lise öğrencisine eğitim verildiğini, Bosna Hersek, Arnavutluk ve İran gibi ülkelerde de sahne incelemesi gibi çalışmalar yapıldığını aktaran Aynalı, Erzurum Diplomasi Akademisini düşünce kuruluşu haline getirmeyi planladıklarını, İşbilir ile söz konusu eylemi hayata geçirmek için çalışacaklarını sözlerine ekledi.
Konuşmalar sonrası, “Yeniden Asya anlayışı ve İran”, “Çin’in Orta Doğu’daki ayak izleri”, “İran’ın yeniden Asya politikasının önündeki muhtemel zorluklar”, Doğu’ya bakış ve İran’ın güvenlik algılaması”, “Yakın Asya’da jeoekonomik rekabet ve İran”, “İran’ın asimetrik kabiliyetleri ve yakın asya jeopolitiğine etkisi” başlıkları altında sunumlar yapıldı.
Programa gelemeyen öğrenciler dersi “Zoom” aracılığıyla takip etti.
Okul Serasında Ürettikleri Çiçeklerle İnsanların Mutluluklarına Ortak Oluyorlar
Yalova TOBB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, okul bahçesindeki serada yetiştirdikleri süs bitkilerini kendi markalarıyla tüm Türkiye’ye sunuyor.
Okul Serasında Ürettikleri Çiçeklerle İnsanların Mutluluklarına Ortak Oluyorlar
Yalova
Okul serasında ürettikleri çiçeklerle insanların mutluluklarına ortak oluyorlar
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) “Mesleki Eğitimde 1000 Okul Projesi” kapsamına alınan Yalova TOBB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, öğrencilerin okul seralarında yetiştirdikleri yıllık 1,5 milyon adet süs bitkisini kendi markasıyla tüm Türkiye‘ye gönderiyor.
Mesleki Eğitimde 1000 Okul projesi içerisinde yer alan TOBB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, yakın zamanda oluşturduğu “AstarteGarden” markasıyla seralarında ürettiği birbirinden güzel ve renkli çiçekleri Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor.
Okulun modern laboratuvarlarında toprak analizi ve diğer işlemleri yapan öğrenciler, büyük bir özenle hazırladıkları tohumları daha sonra seralarda büyütüyor.
Okul, petunya, sardunya, mine, begonya, karanfil, küpe çiçeği, gazania, Bodrum papatyası, hercai menekşe, kasımpatı gibi çiçeklerin yanı sıra üretimi yapılan iç mekan ve dış mekan bitkileriyle birlikte 40’ın üzerinde çeşidi kendi markasıyla piyasaya sunuyor.
Özel günler öncesi yoğun şekilde okul seralarında süs bitkilerini büyük bir özenle hazırlayan öğrenciler, hazırladıkları çiçekleri il merkezindeki satış bölümünde insanlarla buluşturuyor.
14 Şubat Sevgililer Günü öncesi de bir birinden güzel çiçekleri hazırlayan öğrenciler, insanların yüzlerine sıcak bir gülümseme bırakacak olmanın heyecanını yaşıyor.
Okul müdürü Ercan Gökkaya, AA muhabirine, 1993 yılında Süs Bitkileri Meslek Lisesi olarak kurulan okulun, 2016 yılında yapılan yeni binasında TOBB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olarak eğitime devam ettiğini hatırlattı.
Okuldaki eksiklikleri bakanlık, il müdürlüğü, hayırseverler ve yürütülen projeler kapsamında giderdiklerini anlatan Gökkaya, özellikle tarım alanına ait seralarda güzel çalışmalar yürütüldüğünü belirtti.
Gökkaya, “Biri akıllı olmak üzere iki ayrı seramız var. Yaklaşık 100 öğrencimiz bu alanda eğitim görüyor. Bir şeyler üretmek öğrencilerimize keyif veriyor. Üretmek, ürettiğini daha sonra pazarlamak onlara harika duygular veriyor. Okulumuzun SÜSBİR ile yapmış olduğu istihdam garantili bir protokol var. Bu protokol kapmasında da çiçek kenti olan ilimizdeki çok sayıda firmada birçok öğrencimizi istihdam ediyoruz. Yıllık 1,5 milyon kök bitki üretiyoruz ve AstarteGarden markamızla vatandaşlarımızla buluşturuyoruz.” diye konuştu.
“Yaz kış demeden üretimimiz devam ediyor”
Yıllık üretimde öğrenci ve eğitmenlerin yoğun emeğinin bulunduğunu ve oluşturdukları markayla pazara sunduklarına dikkati çeken Gökkaya, şunları kaydetti:
“Yaş kış demeden üretimimiz devam ediyor. İç-dış mekan ve salon süs bitkisi ağırlıklı üretimimiz var. Hem öğrencilerimiz hem alan usta öğreticilerimiz daha yoğun çalışıyor. Çünkü özel günün anlamına uygun bitkiler üretmeye çalışıyorlar. Ayrıca ürettikleri ürünleri il merkezindeki uygulamalı satış noktasında pazarlıyorlar. Orada da satış yapan öğrencilerimiz var. 14 Şubat Sevgililer Günü gibi özel günlerde çocuklar oraya gitmek için heyecanlanıyorlar. Sevgililer Gününde en fazla kesme çiçek diye tabir ettiğimiz gül, karanfil, saksılı çiçekte orkide gibi çiçekler rağbet görüyor. Onları da özellikle süslüyoruz.”
Tarım alanı şefi olarak görev alan Ziraat Yüksek Mühendisi Erol Usta ise öğrencilerin 12. sınıfa geçene kadarki sürede birçok önemli bilgiye yerinde ulaşabildiğini belirterek, özellikle özel günlerde farklı bir heyecanı seralarda öğrencilerle birlikte yaşadığını söyledi.
“Tarım bölümü severek geldim ve iyi ki de gelmişim diyorum”
Peyzaj mimarı olmak için okulu tercih ettiğini belirten 12. sınıf öğrencisi Beytullah Tütsü, aldığı eğitimle üniversite hayatında daha başarılı olacağına inandığını ifade etti.
Her işin zor tarafı olduğunu ancak severek yapınca zorun kolaylaştığını anlatan Tütsü, “Tarım bölümünde okumak çok güzel. Toprakla uğraşıyor, bitkilerle bir aradasınız ve bütün stresinizi atıyorsunuz. Tarım bölümü severek geldim ve iyi ki de gelmişim diyorum. Çiçek, bahçe, toprakla uğraşmak isteyenlere tavsiye ederim.” diye konuştu.
Okulda henüz yeni olduğuna vurgu yapan 9. sınıf öğrencisi Zümra Betül Gündüz de şu değerlendirmede bulundu:
“Ailem bu sektörde olduğu için ben bu okula isteyerek geldim. Yeni öğrenci olduğum için birçok konuyu yeni öğrenmeye başladım. Böyle bir okulda olmaktan dolayı mutluyum. Bitkilerle iç içe olduğumuzda enerjileri bizi de etkiliyor. Çok mutlu oluyoruz. Seraya her geldiğimde çiçeklerimin fotoğraflarını çekiyorum. Çünkü ailem de çok seviyor. Çiçek zaten insanı hep mutlu eder. Bizim ürettiğimiz çiçeklerin insanları mutlu etmesi bizi daha çok mutlu ediyor. onların mutluluklarına biz de ortak oluyoruz. Bu çok güzel bir şey.”
“AstarteGarden markasıyla ilimiz ve tüm Türkiye’de satıyoruz”
Merkezdeki uygulamalı satış noktasında görev alan öğrencilerden Yağmur Kara ise insanlarla iç içe olmanın eğlenceli ve güzel olduğunu belirtti.
İşini çok severek yaptığını ve ileride benzer bir iş yeri kurmayı hedeflediğine değinen Kara, “Bitkiyi ürettiğiniz zaman büyümüş halini görünce daha da güzel hissediyorsunuz. Bunu birde insanlara sergilediğimizde de çok beğenilmesi bizi ayrı bir mutlu ediyor. Ürettiğimiz bitkilerin patentini aldığımız AstarteGarden markasıyla ilimiz ve tüm Türkiye’de satıyoruz. Okuduğum okulun bir markasının olması beni gururlandırıyor. Markamız herkes tarafından duyuldu, bilindi. Bu da bizi çok mutlu ediyor.” dedi.