Bizimle iletişime geçin Email: info@conthealthme.com

Gündem

Bakan Özer ve Bakan Gül, Adalet Mesleki Eğitim Merkezlerinin Açılışına Katıldı

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türkiye genelinde 18 adalet mesleki eğitim merkezinin açılışı için İzmir’de düzenlenen törene katıldı.

Yayınlandı:

, Tarih:

Bakan Özer ve Bakan Gül, Adalet Mesleki Eğitim Merkezlerinin Açılışına Katıldı

Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bünyesindeki ceza infaz kurumlarında kurulan 18 adalet mesleki eğitim merkezi, törenle eğitime açıldı.

İzmir’de Foça Açık Ceza İnfaz Kurumundaki törende konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, meslek liselerinin geçtiği süreci hatırlatarak 1999’da “28 Şubat” uygulaması olarak hayata geçirilen katsayı uygulamasının imam hatip ve meslek liselerindeki eğitime yaşattığı travmanın 10 yıldan uzun sürdüğünü söyledi.

Katsayı uygulamasının kaldırılmasının ardından Millî Eğitim Bakanlığının mesleki eğitimi güçlendirmek için birçok adım attığını vurgulayan Özer, şöyle konuştu: “Bugün mesleki eğitimde şikayet edilen konuların çoğu o dönemin mirasıdır. ‘Aradığım elemanı bulamıyorum, gelen eleman istenilen yeterlilikte değildir.’ söylemi, retoriği tamamen eğitim sistemine yapılan dış müdahalenin iş gücü piyasasına ilettiği çok ciddi bir maliyettir. Allah’a şükür Millî Eğitim Bakanlığı hem imam hatiplerde hem mesleki eğitimde bu travmaların üstesinden geldi. Hem imam hatipler toparlandı hem de mesleki eğitim Türkiye’de geleceğin umudu olmaya başladı.”

Kovid-19 sürecinde mesleki eğitimin önemi
Kovid-19 salgını sürecinde mesleki eğitimdeki üretim kapasitesi sayesinde maske, dezenfektan, yüz koruyucu siperlik, tek kullanımlık önlük, tulum, solunum cihazı, maske makinesi gibi ürünlerde toplumun ihtiyaçlarının karşılandığını belirten Özer, daha önce yılda 1-2 patent tescili alamayan mesleki eğitim kurumlarının artık yılda 200’ün üzerinde patent, faydalı marka ve tasarım tescili almaya başladığını dile getirdi.

Bakan Özer, şunları kaydetti: “İnşallah 2022 yılında da bu tescili alınan ürünlerin ticarileşmesiyle ilgili süreç gerçekleşmiş olacak. İlk defa dün itibarıyla Millî Eğitim Bakanlığı Ders Aletleri Yapım Merkezi, ihracat belgesi aldı. Mesleki eğitimde üretilen ürünleri dünyanın farklı noktalarına ihraç edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız en son grup konuşmasında mesleki eğitimdeki üretim kapasitesini 2022 için 1,5 milyar lira olarak açıkladı. Şu anda biz 700-800 milyon bandında bir üretime geldik. 2018’de 217 milyondu. 217 milyonlardan 800 milyonluk bir banda geldik. İnşallah önümüzdeki sene de 1,5 milyar lirayı yakalayacağız.”

Özer, mesleki eğitimdeki öğrencilerin bu süreçte kendi kapasitelerini artırırken gelir de kazandığını, bu yılın 10 ayında öğrencilere 42 milyon, öğretmenlere de 102 milyon liralık pay dağıttıklarını söyledi.

Bakan Özer, 25 Aralık 2021’de kanunlaşan 3309 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nun çok önemli olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz, bir taraftan normal hayat içindeki mesleki eğitim merkezi kapasitesini artırmaya çalışırken diğer taraftan Adalet Bakanlığımızla ceza ve infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerin mesleki becerilerini geliştirip maddi destek kazanma, zamanı verimli kullanma ve hüküm sona erdikten sonra sosyal yaşamla entegrasyon ve iş gücü piyasasına kolay geçişleriyle ilgili bir mekanizma tesis ettik.”

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise konuşmasında geçen yıl Sincan’da hizmete alınanla birlikte toplam 19 mesleki eğitim merkezinde eğitimin başladığını belirterek temel amaçlarının cezaların infazı sonrasında da bireylerin topluma katkı sağlaması olduğunu söyledi.

Ceza infaz kurumlarında okuryazarlığın artırılması için yürütülen seferberliğin sürdüğünü vurgulayan Gül, bu konuda Millî Eğitim Bakanlığı ve kurumlarında özveriyle çalışan personele gayretlerinden dolayı teşekkür etti. Bakan Gül, şöyle konuştu: “Hangi cezayı verirseniz verin, bu ceza bir gün infaz edilip, o kişi ceza infaz kurumundan çıkıp aileye, topluma, sosyal hayata karışacaktır. O kişinin bir daha o suçu tekrar etmemesi, topluma faydalı birey olması için bu çalışmalarımızı yapıyoruz. İnfazın asıl amacı da budur. Bu kişi topluma adapte olabilecek mi, toplumla bütünleşebilecek mi? Tüm çalışmalarımızı bu çerçevede ortaya koyuyoruz. Yoksa ‘Ceza infaz kurumunun kapısından çıktı, ne hâlin varsa gör.’ Bu anlayışın ülkemize, toplumumuza hiçbir katkısı olmamaktadır.”

Bu yöndeki çabaların meyvelerini vermeye başladığını, hükümlülerin infaz kurumundan bir altın bilezik takarak çıkma ve onlarca meslek sahibi olma imkânına kavuştuğunu aktaran Bakan Gül, Foça Açık Ceza İnfaz Kurumunda geçen yıl 10 bin zeytin ağacı dikildiğini, 28 bin ağaçtan sofralık zeytin ve zeytinyağı üretildiğini, 100 bin zeytin ağacı dikme hedefinin bulunduğunu aktardı.

İnfaz kurumlarında okul sıralarından süt ürünlerine, mobilyadan sanayi ürünlerine varıncaya kadar geniş bir alanda çıraklık, kalfalık ve ustalık belgesiyle eğitim verildiğini belirten Gül, bu eğitimler sayesinde tahliye sonrası istihdama da önemli katkı sunduklarını ifade etti.

Bakan Gül, ceza infaz kurumlarında meslek edindirme anlamında iş yurtlarının önemli bir milat olduğunu, bu sürecin adalet mesleki eğitim merkezleriyle zirveye taşınacağına inandığını kaydetti.

Kaynak: MEB

Okumaya Devam Edin
Yorum yapmak için tıklayın

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Bakanlığa Bağlı Mobil Ekipler 977 Çocuğun Okula Devamını Sağladı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı mobil ekipler, sokakta çalıştırılan, dilendirilen veya sokakta yaşayan 30 bin çocuğa müdahale etti, çocuklardan 644’ü kurum bakımına alındı.

Yayınlandı:

, Tarih:

Yayınlayan:

Bakanlığa Bağlı Mobil Ekipler 977 Çocuğun Okula Devamını Sağladı

Ankara

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, risk altında bulunan çocukları korumak ve sağlıklı gelişimlerini desteklemek amacıyla sosyal hizmet modelleri geliştiriliyor ve ülke genelinde saha taraması yapılıyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından, dezavantajlı çocuklar için, alanında uzman mobil ekiplerce yürütülen çalışmalarla risk altındaki çocuklar tespit ediliyor ve ailelerine destek olunuyor.

Mobil ekipler, farklı risk gruplarındaki çocukları korumaya yönelik tespit ve müdahale çalışmalarının yanı sıra, sunulan hizmetleri takip de ediyor. Alan taramalarının yanında, çocuklarla mesleki çalışmalar yürütülüyor, hane ziyaretleri, ailelere yönelik rehberlik faaliyetleri, eğitim kurumları ziyaretleri gerçekleştiriliyor.

Bu kapsamda bugüne kadar toplam 158 bin çocuğa ulaşıldı, 40 binin üzerinde aile ziyareti yapıldı.

Sokakta çalıştırılan, dilendirilen veya sokakta yaşayan 30 bin çocuğa müdahale edilirken bu durumdaki 16 bin çocuğun ailesine rehberlik hizmeti verildi, çocuklardan 644’ü kurum bakımına alındı.

Okullarda risk altında bulunduğu değerlendirilen 31 bin çocuğa ve 20 bin aileye ulaşıldı, 10 bine yakın ziyaret gerçekleştirildi. Bu şekilde 977 çocuğun okula devamı sağlandı.

Bakanlığın mobil ekipleri aracılığıyla hizmet sunulan 19 bin 120 çocuk aktif olarak takip ediliyor.

Üç ayrı alanda çalışma yapılıyor

Mobil ekipler en az iki sosyal çalışma görevlisinden oluşuyor. Sokakta risk altında bulunduğu değerlendirilen çocuklar için kurulan mobil ekipler bünyesinde, il emniyet müdürlüğü ve zabıta ekiplerinden de görevli personel bulunuyor.

Bakanlığın il müdürlüklerinde oluşturulan mobil ekipler tarafından “sokakta risk altında bulunan çocuklar”, “okullarda risk altında bulunduğu değerlendirilen çocuklar” ve “risk altında bulunan çocukların izlenmesi” olmak üzere üç alanda çalışma gerçekleştiriliyor.

Sokakta risk altında bulunan çocuklar için oluşturulan mobil ekipler, sokakta çalıştırılan, dilendirilen ve sokakta yaşayan çocukların tespit edilerek durumlarına uygun sosyal hizmet ve yardımlardan yararlandırılmasına yönelik çalışma yürütüyor.

Okullarda risk altında bulunduğu değerlendirilen çocuklara yönelik ekipler ise erken yaşta zorla evliliklerin önlenmesi, çocukların okula devamlarının sağlanması amacıyla ailelere bilgilendirme ve rehberlik faaliyetleri yapıyor.

Mobil ekipler, alan taramalarıyla dezavantajlı durumdaki çocukları ve aileleri belirledikten sonra, uygun desteklerin sunulması için gerekli yönlendirmeleri ve hizmetleri sağlıyor. Sosyal hizmet müdahalesinde bulunulan çocuklar ve aileleri başta olmak üzere risk altındaki çocuklar “Sosyal Hizmet Merkezleri” aracılığıyla izleniyor.

Kaynak: Anadolu Ajansı

Okumaya Devam Edin

Eğitim

5 Yaş Grubunda Okullaşma Oranı Yüzde 90’a Yükseldi

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmak için 59 yeni anaokulu ve 6 bin 950 yeni ana sınıfının açılmasıyla 5 yaş grubunda okullaşma oranının, yüzde 78’den yüzde 90’a çıktığını bildirdi.

Yayınlandı:

, Tarih:

Yayınlayan:

5 Yaş Grubunda Okullaşma Oranı Yüzde 90'a Yükseldi

Ankara

Bakan Özer, yazılı açıklamasında, 81 ilin tamamında okul öncesi eğitime erişimi kolaylaştırmak için yoğun çaba sarf ettiklerini ifade etti.

Eğitimde fırsat eşitliğini artırmak için okul öncesinde eğitime erişimi yaygınlaştırmak istediklerini vurgulayan Özer, bu kapsamda bu yılın sonuna kadar 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin yeni ana sınıfı açılması için gerekli planlamaları yaptıklarını belirtti.

Bakan Özer, şu bilgileri paylaştı:

“Projeyi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himaye ve destekleriyle başlattık ve yürütüyoruz. İlk adım olarak İstanbul’da her biri 12 derslikli 100 yeni anaokulunun yapımını başlattık. İstanbul’a 2022 sonuna kadar 1000 yeni anaokulu yapacağız. 2022 sonuna kadar proje başlangıcında 3 yaş grubunda yüzde 14 olan okullaşma oranını yüzde 50’ye; 4 yaş grubunda yüzde 35 olan okullaşma oranını yüzde 70’e ve 5 yaş grubunda yüzde 78 olan okullaşma oranını da yüzde 100’e çıkartmayı hedefliyoruz. Bu hedefe yönelik planlama başarılı şekilde işliyor. 5 yaş grubunda Şubat 2022 için koyduğumuz hedefe 2021 sonu itibarıyla ulaştık. 5 yaş grubundaki çocuklarımızın yüzde 90’ı okul öncesi eğitime devam ediyor.”

1632 anaokulu yapımı için çalışmalar devam ediyor

Bakan Özer, 3 bin yeni anaokulu, 40 bin yeni ana sınıfı açmak ve 3-5 yaş grubundaki okullaşma hedeflerine ulaşmak için tüm planlamaları yaptıklarını bildirdi.

“Bu kapsamda 59 yeni anaokulu ve 6 bin 950 yeni ana sınıfını hizmete aldık ve öğrencilerimiz, eğitimlerine başladılar.” bilgisini paylaşan Özer, 214 yeni anaokulunun ise ihalesinin tamamlandığını, arsaları belirlenen 1095 yeni anaokulunu da yatırım programına aldıklarını belirtti.

Bakan Özer, şunları kaydetti:

“Şu anda 1368 anaokulu ile ilgili süreç başarılı bir şekilde ilerliyor. 3 bin yeni anaokulu hedefimiz için geriye kalan 1632 anaokulunun yapılacağı il ve ilçeler belirlendi. Anaokullarının yapılacağı yerler ve arsa belirleme çalışmaları devam ediyor. İnşallah bu çalışmaları da kısa sürede tamamlayacağız. Böylece, diğer eğitim kademelerinde nasıl OECD ortalamasına ulaşmışsak okul öncesinde okullaşma oranında da çok önemli bir artış sağlayarak OECD ortalamasına yaklaşmış olacağız. Sürece katkı veren tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”

Kaynak: Anadolu Ajansı

Okumaya Devam Edin

Eğitim

Erzurum Diplomasi Akademisi 6. Yılında Faaliyetlerine Devam Ediyor

Lise, üniversite ile lisans üstü öğrencilerine yönelik eğitim ve kariyer programı Erzurum Diploması Akademisi’nde, “Yeniden Asya ve İran” dersiyle eğitim programına devam edildi.

Yayınlandı:

, Tarih:

Yayınlayan:

Erzurum Diplomasi Akademisi 6. Yılında Faaliyetlerine Devam Ediyor
Erzurum

Erzurum Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle başlatılan, lise, üniversite ile lisans üstü öğrencilerine yönelik eğitim ve kariyer programında 6 yıldır hizmet veren Erzurum Diploması Akademisi‘nde, “Yeniden Asya ve İran” dersiyle eğitim programına devam edildi.

Atatürk Üniversitesi Mavi Salon’da düzenlenen akademinin 6’ncı yıl 5’nci programı çerçevesinde, İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkanı Hakkı Uygur ve heyeti, öğrencilerine “Yeniden Asya ve İran” dersi verdi.

Uluslararası Rabia Platformu Başkanı Cihangir İşbilir, programın açılışında yaptığı konuşmada, kuruluşundan bu yana 6 yıllık zengin geçmişiyle akademinin başta üniversite gençleri olmak üzere lise düzeyindeki öğrencilerin de geliştirilmesini hedefleyen uzun süreli akademi programı olduğunu söyledi.

Doğru kişilere, konunun taleplisine, meraklısına, Anadolu coğrafyasının yetenekli, kabiliyetli çocuklarına dokunup onları sahipsiz bırakmamayı hedeflediklerini anlatan İşbilir, “Öğrencileri yabancı diller, analitik düşünce, harita ve medya okumaları konularında geliştirerek Türkiye’nin beşeri kaynağını nitelikli ve kalifiye kılmayı amaçlamaktadır. Erzurum Diplomasi Akademisi, bu amaç doğrultusunda gençlerin okuma, rapor yazma, sunum yapma, bölgesel ve spesifik çalışmalarda geliştirilmesine katkı sağlamaktadır.” dedi.

İşbilir, çalışmaların insan yetiştirme üzere atölye mantığıyla kurulduğunu ve zaman zaman eğitimlere uzman konuklar davet edildiğini aktardı.

Asya, Güneykafkasya bölgesi, İran ve Rusya gibi ülkelere de coğrafi anlamda yakın bir konumda bulunan Erzurum’un bu bölgelere yönelik çalışmalarda önemli potansiyel olduğunu vurgulayan İşbilir, şunları kaydetti:

Erzurum fikri, ilmi akademi, ve entellektüel cazibe merkezi haline geliyor. Onlarca şehirden yüzlerce arkadaşımız bu akademiye geliyor. Erzurum Diplomasi Akademisi bir medeniyet projesi ve diriliş hareketidir. Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki bölgesel gelişmeleri takip etmek, söz konusu gelişmeleri anlamak adına bu tür butik ve spesifik programların ihtiyacı aşikardır. Erzurum Diplomasi Akademisi de ortaya çıkan bu stratejik boşluğun doldurulmasına bir nebze katkı sağlamak adına bu önemli oturumu gerçekleştirmektedir.”

İRAM Başkanı Uygur da gençlerle bir arada bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu belirterek, bu tür toplantı ve etkinlikleri önemsediklerini ifade etti.

Erzurum Diplomasi Akademisi’ni yakından takip ettiğini anlatan Uygur, “2016 yılında kurulan İRAM, İran’la ilgili konuları, kültürünü ve farklı konuları araştırıyor. İran son 100 yıldan beri bölgede önemli ülke. Son yıllarda siyasal sahnede ise Orta Doğu’da ön plana çıkan ülke. Farklı bölgelerden 40’a yakın araştırmacımız var.” dedi.

Uygur, İRAM‘ın kurulduğundan bugüne dek binlerce sayfa bilgi ürettiğini dile getirdi.

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Genel Sekreteri Zafer Aynalı da belediye olarak Erzurum Diplomasi Akademisi’ni önemseyip katkı sağladıklarını vurguladı.

Diplomasi Akademisinin Türkiye’nin çok yönlü etkin dış politikası nedeniyle iyi insan yetiştirilmesi amacıyla kurulduğunu anlatan Aynalı, “Burada yerli milli vatanperver kardeşlerimize eğitim ve seminer vermeye çalışıyoruz. İnşallah sizler Cumhurbaşkanımızın önemli tezi olan ‘dünya 5’ten büyüktür’ü gerçekleştirecek kişiler olacaksınız. Bu tezin gerçekleşmesi için bu çalışma çok önemli. ” diye konuştu.

Akademide şimdiye kadar 800 lisans, 1500 lise öğrencisine eğitim verildiğini, Bosna Hersek, Arnavutluk ve İran gibi ülkelerde de sahne incelemesi gibi çalışmalar yapıldığını aktaran Aynalı, Erzurum Diplomasi Akademisini düşünce kuruluşu haline getirmeyi planladıklarını, İşbilir ile söz konusu eylemi hayata geçirmek için çalışacaklarını sözlerine ekledi.

Konuşmalar sonrası, “Yeniden Asya anlayışı ve İran”, “Çin’in Orta Doğu’daki ayak izleri”, “İran’ın yeniden Asya politikasının önündeki muhtemel zorluklar”, Doğu’ya bakış ve İran’ın güvenlik algılaması”, “Yakın Asya’da jeoekonomik rekabet ve İran”, “İran’ın asimetrik kabiliyetleri ve yakın asya jeopolitiğine etkisi” başlıkları altında sunumlar yapıldı.

Programa gelemeyen öğrenciler dersi “Zoom” aracılığıyla takip etti.

Kaynak: Anadolu Ajansı

Okumaya Devam Edin

Popüler